Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Jermija.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Duscha Jermija

Duscha Jermija


Mesaj Sayısı : 14
Kayıt tarihi : 06/09/11

Jermija. Empty
MesajKonu: Jermija.   Jermija. Icon_minitimeSalı Eyl. 06, 2011 6:36 pm

Bir yağmur damlası neredeyse duyulamayacak sesler çıkartarak, tüm kuvvetiyle vurdu buzlu cama.

Kızın ağlamaktan kızarmış ve ağrıyla sızlayan gözlerinden bir damla yaş süzüldü.
Tuzlu gözyaşı yağmur damlasına katılarak hızla akmaya başladı. Her saniye şiddetini artarak camı döven yağmur damlalarına kızın yanaklarında kirli izler bırakan gözyaşları eklendi. Kızı Londra’nın soğuk ayazından bir nebze olsun koruyan cam kayboldu birdenbire. Yağmur damlaları gözyaşları oldu, gözyaşları yağmur damlaları…

Kızın narin, cılız ve güçsüz düşmüş bedeni dayanamıyordu yüzünü canını acıtmak istermişçesine döven öfkeli rüzgara. Sarı saçları engellenemez şekilde yüzünün etrafında uçuşurken göz kapaklarını örttü yavaşça. Kulaklarına rüzgarın tiz çığlıkları doldu ilk önce. Onu yağmur damlalarının öfkeli yakarışları takip etti. Sesler gürültü halini aldı yavaş yavaş.. Yükseldi, yükseldi, yükseldi ve ardından cızırtılı sesler çıkartan bir radyonun aniden kapatılması gibi son buldu. Kızı rahatsız ama bir o kadarda memnun eden huzur en anaç tavrını takınarak kucağına aldı yorgun bedeni. Birkaç saniye sonra yerde olacağını tahmin eden kız örtülü göz kapaklarını daha sıkı bastırdı. Ayağının altındaki zemin sarsılıp bedeni boşluğa doğru kaydı. Düştü, düştü, düştü… Nihayet son bulan hiçlikle beraber bedeninin zeminle buluşmasının kendisine hiçbir acı tattırmamasına afalladı. Aldığı nefesle genizi yanarken ürkekçe araladı göz kapaklarını. Renkli gözleri akmaya hazır gözyaşlarından dolayı bulanıklaşan görüşüyle korkuyla incelemeye başladı etrafını. Beyaz. Görebildiği tek şey sonsuzlukla nitelendirilmiş beyazdı. Ölmüş müydü? Ölüler diyarının huzuruna bu kadar çabuk kavuşmuş olabilir miydi? Doğrulabilmek için elleriyle yattığı zeminden destek aldı. Soğuk teninin hissettiği yumuşak dokuyla tekrardan irkildi. Bakışlarını nerede yattığını görmek üzere yere indirdiğinde sert bir zeminin görüntüsünü andıran döşemeyle karşılaştı. Kalçaları ve vücudunun büyük bir kısmı yumuşak bir şekilde kavranmış olmasaydı döşemenin ne kadar sert olduğu hususu üzerine yemin edebilirdi. Gördüğü, hissettiği tezatlıklar endişesini ve korkularını daha fazla arttırıyordu. Yere yasladığı ellerinden destek alarak doğruldu. Düşüncelerini farklı şeylere odaklamasını gölgeleyen baş ağrısını umursamadan ayağa kalktı. Bakışları uzayıp giden beyazlıktan başka bir şeyle karşılaşabilmek umuduyla tekrardan taradı etrafı. Kendisinden başka hiçbir şey yoktu. Yalnızım… Kendisini kötü hissetmesine bir adım kala zihninden geçen bu düşünceyle boğuk, erkeksi bir kahkaha çınladı kulaklarında. Gözleri dehşetle kocaman açıldı. Yüzündeki tüm kasların donduğunu hissetmesine rağmen hüzünlü bir gülümseme belirdi dudağının kenarında. Beyni aşina olduğu sesin sahibini hatırladı. Dünyada inanç biçimi olarak öngörülmüş tüm tanrıları, tüm dinleri yok sayarak delicesine taptığı yüzü acıyla hatırladı. Bir kas hareketinden asla ileri gidememiş ‘gülme’ eyleminin o kusursuz yüze ne kadar yakıştığını hatırladı. Acıyla kasıldı bedeni birden bire. Kalbine uzun bir süre ateşe tutulmuş gümüş kazıklar saplanıyordu sanki. Nefes almak daha önce hiç bu kadar güç olmamıştı kız için. Yanaklarını tekrar yıkamaya başlayan gözyaşlarıyla tiz kasılma geldiği gibi aniden gitti. Gevşemişti. Etrafına bakınmak için başını deli gibi bir o yana bir bu yana çeviriyordu. Hazırda bekleyen ağrı beynine hücum etti. Oysa ki onun tek istediği o gülümsemeyi bir kerecik daha olsun görebilmekti. Sadece anılarında kalmamasını sağlamaktı. O harika bedene bir kere daha secde edebilmekti. Elinde olmadan kıpırdandı. Başındaki keskin ağrıyı umursamadan ayağa kalktı. Güç, imkansız bir çabaydı belki de bu. Umutsuz düşünceleri aklının ucundan bile geçirmedi. Her şey için çok geç olduğunu bir an olsun düşünmedi. Yanaklarındaki kirli lekeler her saniye daha çok artarken bedenini taşımaktan aciz bacakları ürkek adımlarla uyuz edici beyazlıkta ilerliyordu. İlerledikçe her bir hatıra, her bir anı acıtabilmek için vurulan tokat etkisiyle tekrar beliriyordu zihninde. Sıcak dokunuşlar, ruhun en derinliklerine işleyen kelimeler, ne yaparsanız yapın asla erişemeyeceğiniz mutluluk… Hepsinin artık ulaşamayacağı kadar geçmişte kalmış olması öylesine acıydı ki, en çok satan dram romanlarında bile şu an hissettikleri yeterli olarak ifade edilememişti, edilemezdi. Sevdiği insanın kaleminden dökülen ‘Bitti…’ kelimesi beyninde zar zor anlam kazanabildiğinden beri ilk defa çektiği acı güç geliyordu bedenine, ruhuna, yorgun düşmüş bedenine… Korkuyordu. Hatırlamak için can attığı hatıralar korkutuyordu artık kendisini. Bir adım daha atmak, yeni bir hatıra tarafından tokatlanmak delicesine ürkütüyordu kızı. O an tekrar düşmeye başladığını hissetti. Bir öncekinden daha kısa, lanet olsun ki, daha etkiliydi. Bedeni soğuk zeminle buluştuğu an tüm kemikleri kırılmıştı sanki. Tüm duyguları bedeninden sökülüp, atılmıştı. Hissetmiyordu. Hissedemiyordu. Ne zaman kapattığını hatırlamadığı göz kapaklarını açtı. Perdeleri aşıp, gözüne ulaşan cılız ışığa karşı koyabilmek için elini gözüne siper etti. Rüyamıydı her şey? Uyanmıştı işte. Sevdiği adam uyanır uyanmaz çalacak mıydı kapısını? Rahatsız yatağından ağır ağır doğrulduğunda tozlu komedindeki kendi gözyaşlarıyla ıslanmış, beyaz mektubu fark etti. Eline aldı ürkekçe. Aynı düzgün el yazısı, aynı öldüren kelimeler. Son paragraftaki, yaşamına son veren kelimeyi bir kere daha okumamak için kağıdı elinde anlamsız bir öfkeyle buruşturup yere attı. Aceleyle yataktan kalktı. Nasıl unuturdu? O sabah erkenden kalkıp, olağan biçimde bileklerini kesti, yeryüzünde sevilen insanlar uğruna verilen ilk kurban değildi…

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Galynhtias Maurice

Galynhtias Maurice


Mesaj Sayısı : 34
Kayıt tarihi : 06/09/11

Jermija. Empty
MesajKonu: Geri: Jermija.   Jermija. Icon_minitimeSalı Eyl. 06, 2011 6:54 pm

& Dil Bilgisi Kurallarına Uyum; 3 puan.
& Rpgnin Kurgusu; 11 puan.
& Anlatım Biçimi; 12 puan.
& Renklendirme; 3.
& Anlatım Bozukluğu ve benzeri hataların olup olmaması; 8 puan.
= TOPLAM; 37.

En fazla dikkatimi çeken rpdeki virgül eksikliği gibi aksaklıklardı. En basitinden örneği; Tuzlu gözyaşı yağmur damlasına katılarak hızla akmaya başladı. Bu cümlede özneyi vurgulamak için tuzlu gözyaşından sonra virgül olması gerekiyordu. Nesne eksikliği gibi sorunlar da gördüm ki bu okuyan kişinin aklında sorular bırakır. Bknz. Sarı saçları engellenemez şekilde yüzünün etrafında uçuşurken göz kapaklarını örttü yavaşça. Neyi engellemez? Bunun cevabını belirtmeniz gerekmektedir. Devrik cümleler, çok olduğundan dolayı rpyi sıkıcı ve daha karışık kılmış. Renklendirme olmadığı için pek puan vermedim, üstelik rpnin çoğunu italik bir şekilde yazdığınızda pek hoş gözükmüyor. Genel olarak kurguyu da sevmedim açıkçası. Bunlara dikkat ettiğiniz sürece her şey daha güzel olacaktır.
İyi Role Playler dilerim.
Kilit.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Jermija.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 ::  Toplumsal Parşömen * :: ROLE PLAY SALONU :: Puanlama Merkezi-
Buraya geçin: