Jayma Zenobia B.

"Hey Vic! Bu akşam karanlık ormana gel, çok eğleneceğiz. -Cam." Victoria yatağının üzerinde bu notu gördüğünde ilk önce gitmemeye karar vermişti. Ama Cam onun için bir sürü şey yapmıştı, o yüzden buğday teniyle bezenmiş elindeki parşömen kağıdını yatağına bırakıp hazırlandı. Asasını aldıktan sonra aynaya baktı. İnce zarif yüzünün gerçekten güzel olduğunu düşünüyordu, ama şimdi bununla vakit kaybetmeyip hemen karanlık ormana gitmeliydi. Büyük ihtimalle Cam onu orada bekliyordu. Sessizce yatakhaneden ayrılıp karanlık ormana gitmek üzere yola çıktı. Yürürken gerçekten sessiz olmaya çalışıyordu ama bir ara görmeyip çarptığı masadan düşmek üzere olan beyaz, üzerinde gül desenleri olan vazoyu son anda yakalamasaydı başına kötü şeyler gelebilirdi. Okuldan çıktıktan sonra karanlık ormanın girişinde Cam'le buluştu. Orman karanlıktı, uzun ve yaşlı ağaçlara çarpma olasılıkları yüksekti bu yüzden ikisi de asalarıyla ışık oluşturdu. Işıkları oluşturunca Victoria Cam'in titrediğini gördü, onu buraya çağıran oydu fakat Victoria'dan önce o korkmaya başlamıştı. Ormanın içinden gelen tiz bir sesse Cam'in iyice korkmasına neden olmuştu. Cam'in beyaz ince yüzü değişik bir renk almış, yeşil gözleriyse yaşlarla dolmuştu.

"Cam, sen iyi değilsin." dedi Victoria endişeyle korkudan rengi atmış olan dostuna. "Annem, annemde ormanda kaybolup ölmüştü. Ben..ben neden buraya gelmek istedim ki? Özür dilerim Vic." dedi Cam, ardından yeşil gözlerinden gözyaşları aktı. Victoria arkadaşına sarıldı, ardından yürümeye devam ettiler. Fakat yolu şaşırmışlardı, yanlış yerden sapmışlardı. Tabii Cam bunu fark edememişti korkudan ama Victoria farkındaydı. Bunu Cam'e hissettirmemeye çalışarak bir şeyler söylemeye karar verdi. "Cam, aslında ben buraya gelmek istememiştim, senin böyle olacağını bilseydim hiç gelmezdim." dedi ve arkadaşına bakmak için arkasını döndü. Fakat Cam yoktu, Victoria endişelenmişti. "Cam! Cam! Cam neredesin? Cameron Hale, eğer bana bir şaka yapıyorsan bu arkadaşlığımızı zedeleyebilir." diye bağırdı Victoria. Ardından boğuk bir ses duydu "Küçük arkadaşın şaka yapabilecek durumda değil." diyordu ses, bu boğuk ses Victoria'nın arkasından geliyordu. Derin bir nefes alıp yutkundu Victoria ve yavaşça arkasına döndü. Arkasına döndüğünde arkadaşının bir Yeni Doğan tarafından yakalanmış olduğunu gördü, gözleri kocaman açıldı genç kızın ve kalbi hızla atmaya başladı korkudan. O kadar hızlı atıyordu ki kalbi, adeta yerinden çıkacak gibiydi. "Arkadaşının tadı çok güzel gibi geliyor bana. Ama senin kokunda fena sayılmaz, üzülme onunla işim bitince sıra sana gelecek." dedi. Yeni Doğan sivri dişleriyle Cam'in boğazına yaklaşırken Victoria'nın aklına asası geldi, asasını aniden çıkartıp hızla Yeni Doğan'a doğrulttu ve "Sersemlet!" diye bağırdı ve büyünün etkisiyle Yeni Doğan bir metre geri uçtu. Yeni Doğan dengesini kaybedince Cam'i de elinsen kaçırmıştı, Victoria Cam'i yerden kaldırdı ve iki arkadaş hızla koşmaya başladılar. Geri döndüklerindeyse Victoria bir daha karanlık ormana gitmeyeceğine dair kendine söz verdi.

Spoiler: