Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Aleksa

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Aleksa Stanlavis

Aleksa Stanlavis


Mesaj Sayısı : 22
Kayıt tarihi : 11/09/11
En Belirgin Özelliklik : Koyu katolik oluşunun üstüne misyoner tavırları.

Aleksa Empty
MesajKonu: Aleksa   Aleksa Icon_minitimePaz Eyl. 11, 2011 10:26 pm

    Hayat o kadar acımasız görünüyordu ki Aleksa’nın gözüne. Ne yapsa dengeyi hiçbir zaman sağlayamayacak, ne yapsa hep başkaları tarafından kontrol edilecekti. Okul onun için farklı bir yerdi. Asla kendi olmadığı ama hep olmak istediği kişi olduğu bir yer. Her ne kadar insanlara karşı buradan nefret ettiğini dile getirse de ailesinin yanında asla yaşayamayacağı şeyleri yaşıyordu orada. Aklı bir süre annesine gitti genç cadının. Çok küçükken onu tam bir leydi gibi yetiştirmeye çalışmış, yaptığı her yanlış harekette onu cezalandırmıştı fakat düşünceleri çok fazla kadının üzerinde yoğunlaşmadı. Daha çok onun yaptıklarına odaklanmıştı. Daha küçük bir çocukken kendini süpürge dolabının içinde bulduğu o anlara. O küçücük dolabın nemli, nemli olduğu kadar da tozlu olan o kokusunu anımsamayabilmişti. Gözlerini kapattığında kendini yeniden o dolabın içinde hissetti. Koluna değen o süpürgeleri tekrar anımsamaya başladı. Bu soğuk düşünceler esenle rüzgâr ile birlikte suratına kamçı gibi vuruyor onu annesinden nefret etmeye daha da teşvik ediyordu. Şu zamana kadar nasıl olmuştu da o kadına karşı kin duymamıştı. Cevabı elbette basitti… Her zaman nasıl oynaması gerektiğini bilen bu kadın, her duruma karşı bir yalan söyleyebiliyor ve karşısındaki kişiyi hemen etkileyebiliyordu. Ellerinin arasında kırış kırış olan mektuba dikti gözlerini. Eğer gözlerden alev çıkarma gibi bir yeteneği olsaydı, kâğıt çoktan kül olmuştu. Bakmaya dayanamadı annesinin rezilliklerini anlatan bu kâğıda. Bu sefer nasıl bir yalan atacaktı ortaya acaba? Bu sefer neyle kandırmaya çalışacaktı onu? Ama burada tek suçlu annesi değildi. Babasının suçu da görmezden gelinemeyecek kadar büyüktü. Nasıl bir ailesi vardı onun? Asaletten dem vurup da tam bir adi gibi davranmanın anlamı neydi? Elinde olmadan gözleri mektuptaki satırlara kayıyor ve yazılanları tek tek anımsamasına yol açıyordu. Dayanamadı gizliden gizliye okumaya. Hırsla açtı mektubu, yırtarcasına. Okuduğu satırların üzerinden yeniden geçmeye başladı.

    Bayan Aleksa Stanlavis,
    Öncelikle bu mektuba nasıl başlayacağımı bilemiyorum. Bu haberi vermek, bu satırları yazmak takdir edersiniz ki benim için de çok zor. Ama lafı uzatmayacağım. Bunu bilmeye herkesten daha fazla hakkınız var. Eminim geçtiğimiz yaz annenizle ilgili söylediğiniz şeyleri hatırlıyorsunuzdur. Sizin söylediğiniz o şüphe dolu şeylerden etkilenmediğimi söyleyemem. Ve bu etkileşim beni bir dizi araştırma yapmaya sevk etti. Bilirsiniz ki dedeniz ve ben oldukça eski arkadaşlardandık ve babanız bana dedenizin emaneti. Her şeye karşı onu korumak benim görevim. Tabii sizi de. Ve buna istinaden birazdan yazacaklarımdaki o cüreti bağışlayacağınızı umuyorum. Evet, demin de dediğim gibi şüphelerim üzerine bir süredir annenizle ilgili çoğu şeyi araştırmış bulunmaktayım. Şu son bir aydır öğrendiğim şeyler beni bile üzdü. Ki bu durumda sizin ne kadar yıkılacağınızı tahmin bile edemiyorum. Ama bunları söylemek zorundayım.

    Geçen ay, onu izlemesi üzere iki adamımı annenizin peşine takmıştım. Onu evinden çıktığı andan, eve girdiği ana kadar izleyeceklerdi. Nitekim dediklerimi de yaptılar. İlk haftalar pek bir şey öğrenememiştim. Tam annenizin suçsuz olduğuna kanaat getirecektim ki yanlış iz üzerinde olduğumu anladım. Kabul etmeliyim ki anneniz oldukça zeki bir kadın. Onu hep dışarıda takip etmiştim ama evin içinde izlemek aklımın ucuna bile gelmedi. Bu ancak çok sonra akıl edebildiğim bir olaydı. Akıl ettikten sonra ise acı gerçekle yüzleştim. Üzülerek söylüyorum ki şüpheleriniz doğru. Anneniz babanızı ve sizi aldatıyormuş. Annenizin “genç” sevgilisi ise Aaron Clacius.

    Bu satıra kadar bile oldukça zor okumuştu genç cadı. Daha önce okumuş olması haberin yarattığı şok etkisini gidermiyordu. Eli direkt boğazına gitti. Montunun yakasını gevşetip derin nefes almak için bekledi. Annesinden nefret etmeye başlamasına neden olan cümleler bunlardı. Ellerinin titremesinin geçtiğini sandığında okumaya devam etti.

    Aaron Clacius ile uzun bir süredir görüşmektelermiş. Daha da korkuncu bunu sizin evinizde yapıyorlarmış. Tüm bu olanlar açık konuşmak gerekirse annenizden beklemeyeceğim türden davranışlar değil. Aksine tam onun kalıbına uyacak şeyler. Beni şaşırtan ve şaşırttığı kadar üzen şeyse bu olaydan babanızın da haberinin olmasıdır. Anneniz sevgilisini eve çağırdığında, babanız anlayışla karşılayıp evden gidiyormuş. Oldukça üzücü olan bu haberin yanlış olmasını tüm kalbimle isterdim fakat maalesef hepsi doğru. Elimde kanıt olmasa bunların hepsinin birer safsata olduğunu ileri sürerdim. Ama elimde söylediğim her şeyi doğrulayacak kanıtlar mevcut.

    Size bu mektupla iyi birer haber vermek isterdim. Keşke bu elimde olan bir şey olsaydı. Bu rezilliği önlemenin, o narin kalbinin kırılmasını önlemenin bir yolu olsaydı da yapsaydım. Ama yok. Elimden gelen tek şey bu rezilliğin duyulmasını önlemek… Canınızı sıkan bu tatsız havadislerden sonra sağlıcakla kalmanızı beklemek yüzsüzlük olur. Fakat ben yine de kendinize iyi bakmanızı, bir sonraki görüşümde sizi daha iyi görmek istediğimi belirteceğim.
    Saygılarla, Darius Moji…

    Hayatı boyunca ailesinden nefret etmesine neden olacak olan bu haberle tırabzanlara daha da sıkı tutundu genç cadı. Kâğıdı elleri arasında yok oluncaya kadar sıktı ve başını kaldırıp gözlerini gökyüzüne dikti. Şimdi suratına küçük kar taneleri düşüyordu ama o sadece onlara bakıyordu. Gökyüzünden düşen her bir kar tanesi onun nefretini kamçılıyordu. Gözlerini kapatıp tekrar açtığında ise içi katıksız bir nefretle dolmuştu. Rüzgârın inatla savurduğu saçlarını geriye atıp hızlıca arkasını döndü. Hemen yatakhaneye gitmeli, ailesine ve Bay Moji’ye bir mektup yazmalıydı. Onlar nasıl onun hayatını mahvettilerse o da hiç çekinmeden onların hayatını mahvedecekti. Bundan sonra çıkacak olan rezillikleri zerre kadar umursamıyordu. Okula giden yolda hızla ilerlerken intikamın o kavurucu ateşi tüm bedenine yayılmış ve bu soğuk kış gününde onun içini ısıtan yegâne duygusu olmuştu genç cadının.



Başka bir sitede yaptığım tek kişilik rol oyunudur.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Galynhtias Maurice

Galynhtias Maurice


Mesaj Sayısı : 34
Kayıt tarihi : 06/09/11

Aleksa Empty
MesajKonu: Geri: Aleksa   Aleksa Icon_minitimePtsi Eyl. 12, 2011 8:57 am

Birkaç noktalama hatasında dışında yazım yanlışı görmedim. Kurgu özgün olmasına karşılık sadeydi. Renklendirmede de pek bir sorun görmedim.



Puanın; 49
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Aleksa
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 ::  Toplumsal Parşömen * :: ROLE PLAY SALONU :: Puanlama Merkezi-
Buraya geçin: